RSS
Okumaya , izlemeye ve dinlemeye dair... UçanTavuk!

22 Temmuz 2012 Pazar

Aşkın 500 Günü ( 500 Days Of Summer ) -2009-

  Sanırsam bloğumu filmler ,  müzikler ve kitaplara adayacağım. .O zaman gelsin ilk blog falan demeden yazıma başlayacağım , filmimiz '' Aşkın 500 Günü  ''.

  Filmi izleme sebebim Zooey Deschanel'dı(ismi bakmadan yazdım :D ).Kendisini New Girl'den tanıyorum.Dizi güzeldi ama 13.bölümden sonrasını izlemedim o hafta yoğundum bırakınca da öyle kaldı , geri dönmedim.Bildiğim kadarıyla final yaptı(belki sezon finali de olabilir.).Evet asıl konumuza dönersek canım romantik komedi izlemek istiyordu.Kafamda üç film vardı.50 İlk Öpücük , Aşkın 500 Günü ve üçüncüyü unuttum.Kendimi zorluyorum şu an ama hala hatırlayamadım.Filmde ki Summer karekteri Zooey'e çok iyi gitmiş ben izlerken  hep New Girl'deki rolüyle karşılaştırdığım için burda daha bir oturmuşluk hissettim.
  Filmimizde günümüzde sevilip sevilmediği şaibeli  aşka inanan bir genç var.Ne çekiyorsa bu tip erkekler çekiyor kanımca.İlk bu tiplere o ne öyle çok itici diyoruz -bu tip derken aşk var ,  aşka inanıyorum , aşk için her şeyi yaparım tipinde filmdeki esas oğlan Tom (Joseph Gordon-levitt)-.Ama bir yandan da aklımız kayıyor git desem gitmez sarılır , kavga anında tam tamam bu ilişki bitti derken seni seviyorum der falan film replikleri gibi yaşarız hayatı.Kadınların doğası bu hem döverim hem severim (şimdi oturup hem cinslerimi yermeyeceğim tabi ki).Neyse Summer'ın aklı bundan ziyade farklı dünyalarda.Summer aşka inanmıyorum diye körüne sürenlerden.Tamam aşk için ölüp biten taa küçüklüğünden düğününü The Plaza Hotel'de (izleyiniz Gelinlerin Savaşı) yapacağına dair hayaller kuranlarda en az Summer gibiler kadar itici(düşünce tarzı olarak itici diyorum yoksa Summer tatlı kız.).En azından benim gözümde öyle -tici ve tatlı olması-.Orta yol her zaman en iyisidir.Tabi Summer'ın böyle olması için sebepleri var ; anne babası boşanmış .Onlar boşanınca çok sevdiği saçlarını kesmiş aynı zamanda kafasında aşkında ipini çekmiş.Oğlumuz Tom'da küçüklüğünde aşkla harmanlanmış (hattaaaa. tamam tamam düğün yerini bile hayal etmiş demiyeceğim :D , ama ya ettiyse?al sana dantel ören erkek trajedisi... ) .
  Filmin adında 500 gün dendiği gibi ilk günden başlanıyor 1 diyor sonra 246 ya atlıyor sonra 104 sonra 440 ,  Bir Gün'ü izleyenleriniz varsa orada da tarihlerle ilerleniyordu tabi buarda kronolojik sıra yok.Karışık ilerliyor ve  insanda kitapta bir ileri bir geri gitme hissi yaşatıyor ki ben bu hisse bayılırım.Biraz önden okuyayım biraz arkadan , anam(!) ortada noluyor hemen ortadan da okumalıyım :D.Böylelikle ekrandaki ağaçda günlere göre kah soluyor kah kararıyor.Birinci günde hep sinir olduğum şey oluyor , oğlan kıza bakıyor ve - ne hikmetse hiç anlamamam -  anlıyor kızın ruh ikizi olduğunu (oktay kaynarcada düğün röportajında eşi için ben bakıp bu kızla evlenirim herhalde demiştim diyor daha neler ya , neyse magazin turumuzu uzatmayalım ).Sonra birinci günden taa 400'lü günlere atlıyorlar kızın elinde tek taş oğlanın elinin üstüne elini koymuş filmde mekanları olan bankta oturuyorlar o sırada ben bi pöfledim mutlu sonla bitiyormuş yağğ anladım neyse falan dedim elimde olsa ayırcam yani  o an baya fesat fesat düşündüm.

Sonra bunlar çıkıyorlar ufak tefek kavgalar kız Tom'a diyor ben bağlanamam ciddi bir ilişki düşünme falan diyor.(o bağlanamama korkusu sorunu bende de var sanırsam hatta ben ilerde aldatırmıyım falan diye çok pis düşüncelere dalıyorum çok çabuk sıkılıyorum samimiyet biraz ilerledimi korkuyorum gözlerim doluyor ağlamadım ama ağlarım da belki.hayır yani sorun ben de mi yoksa başkalarında  da mı oluyor diye düşünürken film bana cevabımı verdi...).Sonra günün birinde ayrılıyoruz diyor kız oğlana.Bunlar ayrılıyorlar oğlan çöküyor sevgililer günü kartları için yazı yazarken cenaze merasimleri için kart yazıları yazmaya başlıyor.(bunu da patronu diyor ruh halin buna daha da uyar zorlanmazsın diye adamı takdir ettim patron dediğin böyle olacak her ruh halinde çalışanını şey tutacak online , online ne ya saçma oldu ayakta tutacak diyelim , tamam doğru kelimeyi buldum işler halde tutacak )Sonra kız oğlanı evine partiye davet ediyor oğlan beklentilerle gidiyor ama beklentilerle gerçek uyuşmuyor.Oğlan kızın elindeki yüzüğü görüyor koşarak evi terk ediyor.Sonra oğlan asıl mesleği olan mimarlığa yöneliyor çalışıyor iş başvuruları yapıyor.İş başvurusu yapacağı günün sabahı malum banka gidiyor (malum diyorum da yanlış anlamayın filmde asıl mekanda o yüzden , yoksa orda işi pişirdikleri yok) .
(Malum Bank)
Orada oturup otoparka bakarken arkadan Summer sesleniyor seni bekliyordum diyor sonra yanına oturuyor.Elini üstüne koyuyor meğersem o sahne hiç de hayra alamet değilmiş.Oğlan acıklı bir şekilde bana evlendiğini söylemeliydin beni evine çağırmamalıydın benimle dans etmemeliydin diyor.Kızda ama istedim deyince bende oğlanda garip garip baktık kıza.Sonrasında oğlan olayı neden ben değilde o'ya getiriyor. Summer diyor ki,  beni ikna edici konuşmayı yapıyor.(ikna edici derken sorunlu falan olmadığımı doğru kişiyle karşılaşırsa insan korkuymuş göz dolmaymış falan hikaye diyor.tabi göz dolma gene olabilir sonuçta erkek milleti elbet ağlatabilitesi olan şeyler yapabilir.)ama o konuşma bilmiyorum siz nasıl bulursunuz ama benim çok hoşuma gitti o sahneden itibaren boğazımda bir sıkışma mı derler tıkanma mı derler biliyorsunuzdur o hissi işte o hisle izledim sonrasını.O gün o konuşmanın yapıldığı gün Tom'un aşkta 500. günüydü ve aynı zamanda 1.günü...
Sizleri izlemeye , düşünmeye ve hissetmeye davet ediyorum.

ÖpücükSarılışÖpücükSarılış (xoxo)
İyi seyirler , UçanTavuk.


3 yorum:

Unknown dedi ki...

çok iyi =))

Unknown dedi ki...

Bİ' Forrest Gump, birde bu. İkisinde de izledikten sonra ağlamamam imkansız.

Unknown dedi ki...

Sonunda ne oluyor yani?

Yorum Gönder